top of page

Air India'nın Hatırlattıkları

Air India'da 279 kişinin ölümüne neden olan trajik kazadan sadece bir gün sonra bir Boeing 787-8 Dreamliner pilotunun kalkış öncesinde şiddetli bir panik atak geçirdiği bildirildi. Bu durum, havacılık sektöründe pilotların zihinsel sağlığının ve operasyonel istikrarın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Mevcut bilgiler çerçevesinde bu tür konular için alınabilecek önlemleri tekrar hatırlamakta yarar var.


Havayolu Şirketleri İçin

  • Kapsamlı Zihinsel Sağlık Desteği Programları Geliştirme ve Güçlendirme: Havayolu şirketleri, pilotların yaşadığı psikolojik sıkıntıları ve kazayı sürekli zihinlerinde tekrar etmeleri gibi sorunları gidermek için aktif ve erişilebilir zihinsel sağlık destek sistemleri sunmalıdır. Ülkemizde kurulan ve sürdürülen akran destek sistemleri buna iyi bir örnektir ve tüm uçuş ekiplerini kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmalıdır.

  • Düzenli ve Zorunlu Psikolojik Değerlendirmeler Uygulama: Travmatik olayların ardından pilotların kapsamlı tıbbi ve psikolojik değerlendirmelere tabi tutulması kritik öneme sahiptir. Bu değerlendirmeler, pilotun göreve dönmeden önceki "psikolojik hazır bulunuşluk" durumunu güvence altına almalıdır.

  • Destekleyici ve Şeffaf Bir Kültür Oluşturma: Pilotların, zihinsel sağlık sorunlarını veya post-travmatik stres belirtilerini korkmadan rapor edebilecekleri PSİKOLOJİK GÜVENLİĞİ YÜKSEK bir ortam yaratılmalıdır. Havayolunun, bu tür olaylara karşı sessiz kalmak yerine, mürettebatın refahını desteklediğini açıkça göstermesi önemlidir.

  • Kriz Yönetimi ve Psikolojik Müdahale Planları Geliştirme: Katastrofik olayların ardından hızla devreye girecek, mürettebatın zihinsel sağlığını hedef alan, yapılandırılmış bir kriz yönetimi planına sahip olmak, pilot güvenini yeniden tesis etmek için elzemdir.

  • Teknik Denetimler ve Bakım Kontrollerini Artırma: Güvenlik endişelerinin artmasıyla birlikte, havayolları ek bakım kontrolleri ve teknik denetimler yapmalı, özellikle kazaya karışan uçak tipleri ve motorları üzerinde yoğunlaşmalıdır. Bu, hem uçuş ekibinin hem de halkın güvenini geri kazanmak için temel bir adımdır.


Pilotlar İçin Öneriler:

  • Mevcut Zihinsel Sağlık Kaynaklarını Aktif Olarak Kullanma: Havayolu şirketleri tarafından sunulan psikolojik destek hizmetlerini, danışmanlıkları ve akran destek sistemlerini aktif olarak kullanmak, yaşanan travma sonrası stres veya psikolojik sıkıntılarla başa çıkmada kilit rol oynar. Kazayı zihinde tekrar etme gibi semptomları yaşayan pilotların bu desteklere başvurması önemlidir.

  • Kendi Zihinsel Durumlarının Farkında Olma ve Bildirme: Pilotlar, kendi psikolojik durumlarının belirtileri konusunda dikkatli olmalı ve göreve uygunluklarını etkileyebilecek herhangi bir sıkıntı hissettiklerinde bunu vakit kaybetmeden ilgili birimlere veya yönetime bildirmelidir. Bir pilotun uçuş görevlerine geri dönüp dönemeyeceğini sorgulaması gibi durumlar ciddiye alınmalıdır.

  • Gerekli Tıbbi ve Psikolojik Değerlendirmelere Tamamen Uyum Sağlama: Panik atak geçiren pilotun tabi tutulduğu gibi, sivil havacılık otoriteleri ve havayolu tarafından zorunlu kılınan tüm tıbbi ve psikolojik değerlendirmelere eksiksiz uyum sağlamak, hem kendi emniyetleri hem de uçuş operasyonlarının emniyeti için hayati öneme sahiptir.

  • Kişisel Refahı Önceliklendirme: Uçuş görevlerine hazır olmak için yeterli dinlenmeyi sağlamak, stresi yönetme tekniklerini uygulamak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak gibi kişisel refahı artırıcı adımlar atmak, uzun vadede kariyer sürdürülebilirliği için önemlidir.


Bu tür olaylar, havacılık sektörünün pilotların zihinsel sağlığına daha fazla odaklanması gerektiğini ve operasyonel istikrarı sürdürmek için kapsamlı yaklaşımlar geliştirmesi gerektiğini göstermektedir.

Comments


  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
  • Instagram
  • YouTube

©2021, Anahtar Eğitim

bottom of page