top of page

Pilotlar Neden Terapiye Gitmiyor? Uçuş Güvenliğinin Görünmeyen Riskleri

The Atlantic'ten Jocelyn Frank, pilotların ihtiyaç duydukları zihinsel sağlık hizmetlerinden kaçınmalarına ve yolcu güvenliğine yönelik risklerin artmasına neden olabilecek bilgileri bir podcastte paylaşmış. Buradan bazı bilgileri paylaşmak isterim.


Uçak kazaları ve havacılık olayları, manşetlere çıkan ve zihinlerimize kazınan korkutucu olaylardır. Ancak, yolcu güvenliği ve pilotların kendi esenliği için daha az görünür bir güvenlik sorunu var: pilotların zihinsel sağlığı. Bu konuda pilotlar, yolcuları korumak için tasarlanmış bir kuralın, aslında uçuşu daha tehlikeli hale getirebileceği konusunda alarm veriyorlar.


Pilotlar İçin Farklı Bir Denklem

Pek çok insan için stres, anksiyete ve hatta panik ataklar, davranışçı terapi veya ilaç tedavisi ile yönetilebilir ve bu durumdaki kişiler sağlıklı bir yaşama geri dönebilir. Ancak pilotlar için durum farklıdır. Zihinsel sağlık hizmeti aradıklarında, kariyerlerini, geçim kaynaklarını ve nihayetinde uçma izinlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırlar. Yardım almazlarsa, hem kendi hayatlarını hem de yüzlerce yolcunun hayatını riske atabilirler.

2015'teki German Wings Flight 9525 kazası, yardımcı pilotun uçağı kasten düşürmesiyle yaşanmış korkunç bir olaydı. Bu olaydan bu yana, FAA (Federal Havacılık İdaresi) zihinsel sağlığa yaklaşımını sıkılaştırmaya çalışıyor ve ciddi zihinsel sağlık sorunlarıyla bağlantılı herhangi bir riski azaltmayı hedefliyor.


Korku ve Sonuçları

FAA'nın katı kuralları, bazı korkunç sonuçlara yol açtı:

  • İntihar Vakaları: 2021 sonbaharında, bir havacılık öğrencisi olan 19 yaşındaki John Howser, duygusal sorunlar yaşadığını ancak tıbbi sertifikasını kaybetme korkusuyla yardım arayamadığını belirten bir not bırakarak hayatına son verdi.

  • Uçuş Esnasında Tehdit: 2023 sonbaharında, Alaska Havayolları'nda görevli olmayan bir pilot olan Joseph Emerson, kokpitte yakıt sistemini devre dışı bırakmaya çalışmakla suçlandı. Daha sonra depresyonda olduğunu ifade etti.


Bu yüksek profilli örnekler, pilotların ihtiyaç duydukları bakımı alamadıkları durumları gözler önüne seriyor. 2019'da yapılan bir araştırmaya göre, Kuzey Amerika'daki pilotların %56'sı, uçuş statülerini kaybetme korkusuyla sağlık hizmetlerinden kaçındığını bildirdi. Bu, pilotların yarısından fazlasının bakım almaktan çekindiği anlamına geliyor ki bu oldukça yüksek bir oran.


Karmaşık ve Pahalı Süreçler

Chris Finlesen, 13 yıllık bir pilot, uzun COVID'den sonra şiddetli anksiyete yaşamaya başladı ve yardım aramaya karar verdi. Bir anti-anksiyete ilacına başlamak zorunda kaldı. Bu durum onu, tıbbi sertifikası için "özel izin" (special issuance) adı verilen uzun bir sürece girmeye zorladı. Bu süreç:

  • Uzun Süreli ve Bürokratik: Finlesen'in süreci neredeyse iki yıl sürdü ve evrak işleri, testler ve bürokratik telefon görüşmeleriyle doluydu. FAA'nın belge incelemesi bile aylarca sürebilir.

  • Maliyetli: Süreç, çoğu pilot için 10.000 ila 15.000 dolar arasında bir maliyete sahip olabilir ve sigorta bu tür masrafları genellikle karşılamaz. Pilotlar, işleri için gerekli olan testler ve değerlendirmeler için ceplerinden binlerce dolar ödemek zorunda kalıyorlar.

  • Gelir Kaybı: Pilotlar bu süreçte uçamazlar, yani düzenli maaş alamazlar. Sendikalı pilotların sadece küçük bir yüzdesi kısmi maaş alabilirken, çoğu pilot veya pilot adayı bu süreçte hiçbir gelir desteği alamaz.

  • Reddedilme Riski: Pek çok pilot, talep edilen belirli bilgileri sağlayamadıkları için reddediliyor; bu, tüm retlerin %75'inden fazlasını oluşturuyor. Chris Finlesen, neredeyse iki yıl süren süreci tamamlamasına rağmen, "daha fazla kutuyu işaretlemesi gerektiği" gerekçesiyle reddedildi. Yeniden başlamak zorunda kaldı.


Güvenlik mi, Taklit mi?

Bu denli yoğun bir inceleme, gerçekten sağlıklı bir zihin durumunu mu teşvik ediyor, yoksa pilotları sağlıklı bir zihin durumuna sahipmiş gibi davranmaya mı teşvik ediyor? Uzmanlar, akıl sağlığı hizmetlerini kullanmanın veya bir teşhisin risk göstergesi olduğuna dair varsayımın sistematik olarak incelenmediğini belirtiyor. Yani FAA'nın sistemi, aslında kanıtlanmamış bir varsayıma dayanıyor.


Çözüm Yolları ve Umut Işıkları

Mevcut sistemin pilotları bakım aramaktan alıkoyduğu açık ve bu, riskin azaltılabileceği bir alan. FAA, bu sorunu ele almak için uzmanlardan öneriler talep etti ve bazı hızlı adımlar atıldı:

  • İlaçların Genişletilmesi: Ruh hali için kullanılabilecek ilaç sayısı sekize çıkarıldı, ancak yine de özel tıbbi sertifika gereklidir.

  • Test Gerekliliklerinin Daraltılması: Nöropsikolojik test gereklilikleri daraltıldı, bu da pilotların daha az testten geçmesini sağlayabilir.

  • Sistem Modernizasyonu: Kağıt işlerinin azaltılması, doktor eğitiminin iyileştirilmesi, daha geniş engellilik kapsamı gibi öneriler de sunuldu.

  • Akran Desteği Hizmetleri: En önemli tavsiyelerden biri, pilotların duyarlı konuları birbirleriyle konuşabilecekleri akran desteği hizmetlerine erişiminin sağlanmasıdır. Bu, resmi bir raporlama gerektirmeden güvende hissetmelerini sağlayarak güvensizliği gidermeye yardımcı olabilir.


Bu öneriler, pilotların ihtiyaç duydukları bakımı almalarını kolaylaştırarak, hem onların esenliğini artırabilir hem de uzun vadede yolcu güvenliğine katkıda bulunabilir. Sistemdeki bu çatışmayı çözmek, sadece pilotlar için değil, her uçuşta bize eşlik eden herkes için hayati önem taşımaktadır.

Comentários


  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
  • Instagram
  • YouTube

©2021, Anahtar Eğitim

bottom of page