Ticari Havayolu Pilotlarında Uykunun Depresyon ve Tükenmişlik Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi
- Eray Beceren
- 30 May
- 3 dakikada okunur
Trinity College Dublin ve University College Dublin'den Paul Cullen, Joan Cahill ve Keith Gaynor tarafından yapılan "Ticari Havayolu Pilotlarında Uykunun Depresyon ve Tükenmişlik Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi" başlıklı çalışma (Irish Human Factors and Ergonomics Society Annual Conference 2024 and 30th Anniversary Celebration), ticari havacılık pilotlarının zihinsel sağlığına odaklanmaktadır. Çalışma, uykunun Kalitesi, Miktarı, Düzenliliği ve Zamanlamasının (QQRT) pilotlardaki Depresyon, Tükenmişlik (Burnout), Duygusal Tükenme (Emotional Exhaustion) ve Bağlantısızlık (Disengagement) seviyeleri üzerindeki ilişkisini analiz etmiştir.

Araştırmanın giriş kısmında, pilotların zihinsel sağlığının, işe bağlı stres (WRS) ve yönetilemeyen psikososyal riskler nedeniyle tehdit altında olabileceği belirtilmiştir. Havayolu endüstrisindeki yoğun rekabet, şirketleri pilotların maksimum görev saatlerini kullanmaya teşvik etmekte, bu da pilotların düzenli olarak uyku kaybı ve/veya uykusuzluk yaşamasına ve sirkadiyen ritimlerinin bozulmasına yol açabilmektedir. Uyku kaybı ve vardiyalı çalışma, pilotun yargı, karar verme, hafıza, reaksiyon süresi ve ruh hali dahil olmak üzere birçok performansını olumsuz etkileyen yorgunlukla ilişkilendirilmiştir. Yorgunluğun, tüm havacılık kazalarının %20'sinden fazlasında nedensel bir faktör olduğu tahmin edilmektedir. Ancak yorgunluk, uyku kaybı ve vardiyalı çalışmayla ilişkili tek sağlık sorunu değildir; uykunun kalitesi ve miktarının zihinsel sağlık üzerinde derin bir etkisi olduğu gösterilmiştir. Kronik veya sık uyku kaybı yaşayan yetişkinler aşırı zihinsel sıkıntı, depresif belirtiler, anksiyete ve alkol kullanımı bildirmektedir.
2018-2020 yılları arasında ticari havayolu pilotları üzerinde yapılan anonim bir web tabanlı anketin ön analiz sonuçlarına göre:
Katılımcıların %16.8'i orta düzeyde depresyon eşiğini karşılamıştır.
Katılımcıların %34.7'si orta düzeyde tükenmişlik eşiğini karşılamıştır.
Katılımcıların %56.5'i orta düzeyde duygusal tükenme eşiğini karşılamıştır.
Katılımcıların %18.9'u orta düzeyde bağlantısızlık eşiğini karşılamıştır.
Ankete katılanların %97.5'i pilotluk işlerinin normal uyku düzenlerini benimseme yeteneklerini olumsuz etkilediğine inanmaktadır. Pilotların dörtte birinden fazlası bunun 'her zaman', neredeyse yarısı ise 'haftada birkaç kez' veya 'ayda birkaç kez' olduğunu bildirmiştir. Dört pilottan üçü, pilot olarak çalışmaya bağladıkları veya işlerinin kötüleştirdiğine inandıkları uyku zorlukları yaşadıklarını rapor etmiştir. Bu grupta depresyon ve tükenmişlik insidansı diğer gruba göre %330'dan fazla, duygusal tükenme %100'den fazla ve bağlantısızlık %400'den fazla yüksek bulunmuştur.
Pilotların üçte ikisinden fazlası görev gününden önceki gece uykularının kesintiye uğradığını bildirmiş, bunun en yaygın nedeni olarak 'sirkadiyen ritme karşı/sosyal normlar dışında uyumaya çalışma' gösterilmiştir. Uykusu kesintiye uğrayan pilotlarda depresyon, tükenmişlik ve bağlantısızlık insidansı uykusu kesintiye uğramayanlara göre neredeyse %100 daha yüksek, duyguusal tükenme insidansı ise neredeyse %50 daha yüksek bulunmuştur.
Pilotların %17.5'i uyku hapı ve %22.2'si alkol kullandığını bildirmiştir. Hem alkol hem de uyku haplarının kullanımının pilotlar arasında daha yüksek sıkıntı insidanlarıyla çakıştığı gözlemlenmiştir.
Görev öncesi ve görevsiz günlere kıyasla yatış ve kalkış saatlerindeki tutarsızlık, tutarsız saatleri olan pilotlarda daha yüksek tükenmişlik ve duyguusal tükenme insidansı göstermiştir. Pilotların %97.9'u iş programlarının, sirkadiyen ritimlerinin uyumaları gerektiğini söylediği zamanlarda uyanık olmaya zorladığını doğrulamıştır. Benzer şekilde, %95.5'i iş programlarının, sirkadiyen ritimlerinin uyanık olmaları gerektiğini söylediği zamanlarda dinlenmeleri/uyumaları gerektiğini gösterdiğini doğrulamıştır. Sirkadiyen ritim çatışmasını sık sık rapor eden pilotlarda tüm sıkıntı biçimlerinin (depresyon, tükenmişlik, duygusal tükenme, bağlantısızlık) insidansı anlamlı ölçüde daha yüksek bulunmuştur.
Genel olarak, normal uyku düzenlerinin daha düşük sıkıntı insidansları ile ilişkili olduğu ve uykunun kesintiye uğramasının ele alınan dört sıkıntı biçiminin de güçlü bir öngörücüsü olduğu gösterilmiştir. Yazarlar, çalışmanın pilotlarda depresyon, tükenmişlik, duygusal tükenme ve bağlantısızlığı önlemek/azaltmak için potansiyel yorgunluk ve uyku yönetimi müdahaleleri için çeşitli hedefler sağladığını belirtmektedir. Havacılık endüstrisinin psikososyal tehlikeleri diğer tehlikeler gibi önleyici bir şekilde yönetmesi ve bunları güvenlik yönetim sistemlerine dahil etmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Çalışmanın kesitsel bir tasarım kullandığı ve bu nedenle faktörler arasında nedensel ilişkiler çıkarılamayacağı ve örneklemin kendi kendine seçilen katılımcılardan oluştuğu belirtilmiştir.
Comentarios