top of page

Elinden Geleni Yapmak ve Duygusal Zeka

Photo by Olga on Pexels.com

Bir konser çıkışında ünlü kemancı Fritz Kreisler’in bir hayranı ona doğru koşarak coşkuyla, “Sizin kadar güzel çalabilmek için bütün hayatımı verirdim,” der. Kreisler cevap verir: “Ben verdim.” “Yaşam bir serüvendir, hazır bir reçete değil…” Bernard Shaw

Zor işler emek ister, sabır ister ve her şeyden önemlisi gönülden bağlı olmayı ve beraberinde gelen zorluklara katlanabilmeyi gerektirir. Elinden geleni yapmak ise zorluklara sakin ve şikayet etmeden katlanmak, gerektiğinde tekrar tekrar denemek, yapabildiği her şeyi yapmak anlamında kullanılır. Bu aslında ilahi bir güçtür. Böylesi bir gücün içinde inanmak, umut beslemek, olumlu düşünmek, sabretmek gibi manevi değerler vardır. Gelin hayattan birkaç örnek verelim… Televizyonda en sevdiğiniz dizi başlamak üzere. Geçen hafta, tam da en merak ettiğiniz yerde bitmişti. Ama sizin yarına hazırlanmanız gereken bir sınavınız veya çok önemli bir toplantınız var. Ne yaparsınız? Bir partiye çağırıldınız, veya bir sinema daveti… Tam da zorlu günden bir gün önce. Cevabınız “eğlence beklesin, şu günü bir atlatayım, sonra eğlenirim nasıl olsa” mı?, yoksa “hayatı kaçırmamak gerek, hiçbir anın tekrarı yok, dönünce çalışırım” mı? Tabi, biliyorsunuz ki dönünce de çok yorgun olacaksınız ve hemen uykunuz gelecek! Yeni bir iş kurdunuz. Veya iş yerinizde yeni bir proje yürütüyorsunuz. İşler ters gidiyor. Ne çalışanlar, ne elde ettiğiniz sonuçlar, ne yatırımınıza rağmen elde ettiğiniz kazanç hiç biri olumlu değil… Ne yapmak gerek? Başarısızlıklara karşın moralinizi yüksek tutmak, yeniden denemek ve çözümler üretmek mi? Pes etmek, geri çekilmek, karamsar bir tavır içerisine girip etrafınızdakilere hayatı zindan etmek mi? Bu konuda sayısız örnek verilebilir. Hatta bu satırları okurken sizin de aklınıza benzer örnekler gelmiştir. Anlaşıldığı üzere, elinden geleni yapmanın en önemli şartı, kişinin kapasitesi dahilinde olanı yapabilmesidir. Kısacası, her durumda yapabileceğinin en iyisini ortaya koyması… İşte bu noktada, hissedilen duygu –sonuç olumsuz dahi olsa yıkıcı olmaz. Çünkü bilinir ki elinden geleni yapmanın sonucu ya başarıdır ya da –hayırlısı olsun, kısmet değilmiş dedirterek başarısızlıktan kaynaklanan üzüntüyü veya hayal kırıklığını yatıştıran ferah bir iç huzuru… Elinden geleni yapmak Duygusal Zeka gerektirir… Elinden geleni yapabilmek bir duygusal zeka becerisidir. Araştırmalar bu becerinin öncelikle aile ortamında ve yakın çevrede kurulan güvenli, sevecen ve destekçi ilişkilerle beslendiğini gösteriyor. Bu tip ortamlarda sergilenen örnek davranışlar model teşkil ediyor ve kişi davranışı konusunda cesaretlendirildiğinde bu beceriyi daha kolay edinebiliyor. Bu beceriyle ilgili olan, ve gelişmesine yardımcı olabilecek diğer bazı duygusal zeka becerileri ise şöyle; Gerçekçi ve uygulanabilir planlar yapabilmek ve bu planların gerektirdiği aşamaları yürütmek konusunda yeterli olmak, Kişinin kendisiyle ilgili olumlu düşünmesi, güçlü yönlerine ve becerilerine olan inancı, İletişim ve sorun çözme becerileri konusunda donanımlı olmak, Kuvvetli duygu ve dürtülerle etkili bir şekilde baş edebilmek.

Zavallı tavşancık karga olmak kolay mı?  Karga bütün gün hiçbir şey yapmadan ağacın en yüksek dalında duruyordu. Onu gören küçük bir tavşan sordu: “Ben de senin gibi bütün gün hiçbir şey yapmadan oturabilir miyim?” “Elbette” dedi karga, “neden olmasın?” Tavşan da onun bu yanıtı üzerine olduğu yere çöktü ve hiçbir şey yapmadan oturmaya başladı. Bir süre sonra çalılıkların arasından bir tilki fırlayıp tavşanın üstüne atladı ve onu oracıkta yiyiverdi. Aşağıda olup bitenleri üzüntüyle izleyen karga kendi kendine söylendi: “Hem aşağıda olup hem de hiçbir şey yapmadan oturabilmenin bedeli çok yüksektir tavşan kardeş… Sen işin bu yanını hiç düşünmedin…” Lara Barto

Elinden geleni yapma becerinizi geliştirmek için 10 öneri: 1. Yakınlarınızla olan bağlarınızı güçlendirin. Aile bireyleriyle, arkadaşlarla ve diğerleriyle kurulan iyi ilişkiler önemlidir. Sizi önemseyen ve yargılamadan dinleyecek kişilerden yardım ve destek kabul etmek zorluklarla mücadele gücünüzü artırır. 2. Zor durumları aşılamaz problemler olarak görmekten vazgeçin. Stresli olayların yaşanmasını engelleyemezsiniz. Önemli olan, bu tür durumları nasıl yorumladığınız ve nasıl tepkiler verdiğinizdir. 3. Değişimin hayatın bir parçası olduğunu kabul edin. Bazı hedeflere ulaşmanız mümkün olmayabilir. Değiştiremeyeceğiniz durumları kabul etmek, değiştirebileceğiniz durumlara yoğunlaşabilmenizi sağlayacaktır. 4. Hedeflerinize yönelin. Gerçekçi hedefler belirleyin ve uygulamak için küçük de olsa her gün bir şeyler yapın. 5. Kararlı olun. Karşılaştığınız problemler ve stresli durumlar sizi yıldırmasın! 6. Kendinizi keşfetmek için fırsat kollayın. Yenilgi insanı olgunlaştırır. Üzücü olaylar yaşamış ama zorlukların üstesinden gelmiş olan kişiler daha güçlü, daha inançlı ve hayata daha bağlıdırlar. 7. Problem çözme becerilerinize ve bu konudaki içgüdülerinize güvenin. 8. Olayların bakış açınızın dışına çıkmasına müsaade etmeyin. Yaşanılan olaylar ne kadar üzücü olursa olsun, uzun vadedeki etkilerini göz önünde bulundurmaya çalışın. 9. Hayata umutla bakın. Olumlu bir bakış açısı hayattan iyi şeyler beklemenizi sağlar. Olmasından korktuğunuz şeyler yüzünden kaygılanmak yerine, olmasını istediğiniz şeyleri gözünüzde canlandırmayı deneyin. 10.Kendinize iyi bakın. Kendi duygu ve ihtiyaçlarınızı önemseyin. Yapmaktan zevk aldığınız ve rahatlamanızı sağlayan uğraşlar edinin. Düzenli olarak spor yapın. Böylece, elinizden geleni yapmanız gereken durumlara karşı zihninizi ve bedeninizi hazırlamış olursunuz.

Personal Excellence OCAK 2005 sayısında yayımlanmıştır.

Dr. Seden Tuyan & Eray Beceren

121 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page