Bugün Yaşayacaklarıma Dair…
Bugün erken kalktım. Gün boyunca yapabileceklerimi düşündükçe heyecan sarıyor her yanımı… Yerine getireceğim sorumluluklar var. Kendimi önemli hissediyorum. Yapmam gereken ilk şey nasıl bir gün yaşayacağıma karar vermek!!!
BUGÜN, yaşayacağım her şeyi ben seçeceğim; Ya kızacağım yağmura etrafı ıslatıyor diye, Ya da seveceğim onu çiçeklerimi suladığı için. Ya sıkılacağım param yok diye, Ya da harcamalarımı planlayıp, müsriflikten uzak kalmaya çalışacağım. Ya sızlanacağım bozulan sağlığıma, Ya da hayatta olmayı kutlayacağım. Ya içli içli sitem edeceğim anne babama, beni büyütürken veremedikleri şeyler yüzünden, Ya da onları yürekten seveceğim beni dünyaya getirdikleri için. Ya sıkıntı basacak dikenli güllere katlanmak zorundayım diye, Ya da dikenlerin gülleri var diyerek umut dolacağım. Ya kaybettiğim dostlar için yas tutacağım, Ya da yeni insanlarla yeni dostluklar peşinde koşacağım. Ya işe gitmek zorunda olduğum için mızırdanacağım, Ya da gidecek bir işim olduğu için sevinç dolacağım. Ya ev işleri yapmak eziyet olacak bana, Ya da işlerini yaptığım o evde aklımı, ruhumu ve bedenimi barındırabildiğim için minnettar olacağım. Belki yeni şeyler öğrenmek istemeyecek canım, Ya kızgın olacağım -öğrenmek gereken ne çok şey var- diye, Ya da ufak tefek de olsa faydalı ne varsa öğrenmeye çalışacağım. … (Anonim, yabancı bir kaynaktan uyarlanarak çevrilmiştir, Çev. S. Tuyan)
” Gerçek iyimser, problemlerin farkındadır ama çözümleri de bilir, zorlukları görür ama üstesinden gelineceğine de inanır, olumsuzlukları yakalar ama olumlulukları da vurgular, en kötüye açıktır ama en iyiyi de bekler, şikayet etmek için nedeni vardır ama gülümsemeyi seçer.” W. Arthur WARD
Bir problemle, bir yenilgiyle, ya da üstesinden gelmesi zor bir durumla karşılaştığımızda “iyimser” olmak çok işimize yarar. İyimser bir düşünce tarzı, bu gibi anlarda, durumlara daha umutlu bakabilmeyi ve dolayısıyla daha olumlu ve kabul edilebilir sonuçlara ulaşabilmemizi sağlar. İyimserlik, gerek iş hayatında gerekse özel yaşantımızda yaptığımız girişimlerde beceri ve istekle birleştiği zaman başarıyı mümkün kılar. Bunun tam tersi olan kötümser bir bakış açısıyla ise daha kaygılı, depresif ve umutsuz bir boyuta gireriz. Çünkü, kötümser bir kişi olayı bütün çıplaklığıyla gözlediği için öncelikle mücadele duygusunu kaybeder. Bu bakımdan özellikle sonucu belirsiz olan durumlarda iyimser olmak daha verimli sonuçlar getirir. Zira hayat belirsizliklerle doludur ve duygularımızın dünyasında, ilişkilerimizde, hatta genel olarak hayatta, iyimser olmak daha faydalıdır. Hele de duyguların bulaşıcı olduğu gerçekliğinden yola çıkarsak iyimserliğin olumlu duyguları beslediğini, kötümserliğin ise olumsuz duyguları körüklediğini düşünebiliriz. Ancak, iyimser olmak riskli durumlarda sonucu düşünmeden olayların içine dalmayı gerektirmez. Yani Goleman’ın (1996) dediği gibi
“İyimserlik hayatta kazanç sağlar, tabii gerçekçi iyimserlik olursa; çok naif bir iyimserlik felâkete yol açabilir.”
Duygusal Zeka ve İyimserlik…
İyimserlik, Duygusal Zeka’ nın dört temel alanından biri olan özyönetimin alt başlıklarındandır ve “tıpkı umut gibi zorluklara ve engellemelere rağmen genel olarak hayatta her şeyin iyi gideceğine dair beklenti“ olarak tanımlanır (Goleman, 1996). Bu tanıma dahil olarak iyimser kişiler (Goleman, 1998);
Engellere ve yenilgilere karşın, ısrarla hedefleri araştırırlar,
Başarısızlık korkusundan değil, başarı umudundan yola çıkarlar,
Yenilgileri kişisel kusurların değil, üstesinden gelinebilecek koşulların sonucu olarak görürler.
Seligman’ın Tanımları: GSÇ & KKK
İyimserlik konusunda çeşitli bilimsel araştırmalar yapan Dr. Martin Seligman (1991) iyimserliği kişilerin başarı ve başarısızlıklarını kendilerine nasıl açıkları bağlamında tarif etmektedir. (Goleman, 1996) iyimserler güçlükleri GSÇ, başarıları ise KKK olarak benimserler. Bu anlamda kötümserlerin başarısızlığının nedeni, güçlükleri KKK olarak değerlendirmeleridir.
İyimserler başarı ve başarısızlıkları şöyle değerlendirirler;
Başarısızlıklar | Başarılar |
Kişisel- bu benimle ilgili | Geçici- bu da geçecek |
Kalıcı- hep böyle olacak | Soyutlanmış- bu sadece bir bölüm |
Kaplayıcı-her alanı etkiliyor | Çaba azlığı- eğer daha çok çabalarsam başarabilirim |
Bu değerlendirmeler, kişiyi harekete geçirme konusunda da önem taşımaktadır. Yaşam içinde karşılaşılan olumsuzlukların iyimser bakış açısı ile değerlendirilmesi ve bunun nedeninin kendilerinden ziyade durumdan kaynaklandığını düşünmeleri bir sonraki denemede yaklaşımlarını değiştirebilmelerini sağlar.
Seligman, iyimser olmanın sağlıklı olmayı da beraberinde getirdiğini söylüyor. Özellikle çağımızın salgın hastalıklarından biri olan depresyonun asıl kaynağının alışkanlığa dönüşmüş olumsuz düşünce yapıları olduğunun ve bu tür düşünce yapılarının çocukluktan itibaren ana-baba, öğretmen ve yakın çevrede bulunan büyükler tarafından etkili bir biçimde çocuğa farkında olmadan işlendiğinin altını çiziyor.
“İyimser İnsan Bahar Mevsimine Benzer” Susan J. Bissonette
Nasıl ki bahar dört mevsimin içinde en sevilen ve en özlenendir; iyimser kişiler de çevrelerine öylesi bir elektrik yayarlar. Canlılıkları, üretkenlikleri, paylaşımcılıkları ve yaşam enerjileriyle insanları bir mıknatıs gibi çekerler. Olumsuz düşüncelerle zaman öldürmedikleri için daha verimli, baharda uyanan doğa gibi hareketli, sevinçli ve ellerinden geleni yapmanın vermiş olduğu hazdan dolayı huzurludurlar.
-Son Söz-
İyimserlerde haklı, kötümserler de. Hangisi olacağınızın seçimi sizin… Harvey Mackay
KAYNAKLAR
Goleman, Daniel, Duygusal Zekâ Neden IQ’dan Daha Önemlidir?, Varlık Yayınları: İstanbul, 1996.
Goleman, Daniel, İşbaşında Duygusal Zekâ, Varlık Yayınları: İstanbul, 1998.
Seligman, Martin P. Learned Optimism, Pocket Book, New York, NY,1990
Dr. Seden Tuyan & Eray Beceren
Personal Excellence AĞUSTOS 2004 sayısında yayımlanmıştır.
Comments