Etkili Eğitim Tasarımı İçin Psikolojik Güvenlik
- Eray Beceren

- 23 Ağu
- 2 dakikada okunur
Eğitim, yalnızca bilginin aktarılması değil, aynı zamanda katılımcıların deneyimlediği bir süreçtir. İç eğitmenler olarak, eğitimlerimizin çalışanlar üzerinde kalıcı bir etki bırakmasını sağlamak için aşağıdaki ilkelere odaklanmalıyız:

1. Öğrenme Psikolojik Güvenlik Gerektirir: Temel Oluşturun
Psikolojik güvenlik, anlamlı öğrenmenin temelini oluşturur. Katılımcılar, soru sormaktan, "Bilmiyorum" demekten veya kişisel bir zorluğu paylaşmaktan çekiniyorlarsa, öğrenme yüzeysel kalır.
Güvenli bir ortam yaratın: Katılımcıların kendilerini saygıdeğer, dahil edilmiş ve yalnızca profesyoneller olarak değil, bireyler olarak da rahat hissedecekleri ortamlar tasarlayın.
Gizliliği koruyun ve dürüstlüğü teşvik edin: Oturumları kaydetmeyin ve katılımcıların gizliliğini koruyarak dürüst sohbetleri teşvik eden bir yaklaşım benimseyin.
Deneyimletin: Psikolojik güvenliğin teorisini saatlerce paylaşsanız bile, katılımcılar onu bizzat deneyimlemedikçe öğrenme kalıcı olmayacaktır. Bu nedenle, eğitim sırasında psikolojik güvenliği fiilen sağlamak esastır.
2. İnsanların Gerçekte Nasıl Öğrendiğini Göz Önünde Bulundurarak Tasarlayın
Öğrenme, yalnızca içeriğin sunumundan ibaret değildir; aynı zamanda bağlantı kurma, anlamlandırma, bilgiyi akılda tutma ve içselleştirme süreçlerini içerir.
Eğitim psikolojisi ve bilişsel bilimlerden yararlanın: Eğitimlerinizi bu bilim dallarının prensiplerine göre tasarlayarak, sorulara, bağlama ve fikirlerin doğal olarak pekişmesine alan açın.
Herkes için bir yol sunun: Bir konuda yeni olanlar için de, uzman olanlar için de öğrenmeye dahil olmanın bir yolunu sağlayın.
3. İçeriği İlgili Hale Getirin: Uygulanabilirliği Artırın
Genel geçer eğitimler kalıcı olmaz. Eğitim oturumlarını, çalışanların rollerine ve karşılaştıkları zorluklara göre uyarlayın.
Gerçek ve uygulanabilir hale getirin: Öğrenilenlerin, çalışanların kendi şirket bağlamlarına uyarlayabilecekleri yeni fikirler ve bakış açıları sunmasını sağlayın. Farklı endüstrilerden (havacılıktan eğitime, teknolojiye kadar) içgörüler paylaşmak, yeni fikirleri ateşleyebilir.
4. Öğrenme Tüm Yönlerde Gerçekleşir: Karşılıklı Etkileşimi Teşvik Edin
İç eğitmenler olarak, sadece bilgi aktaran uzmanlar değiliz; aynı zamanda çalışanların birbirlerinden hikayeler, tartışmalar ve çeşitli perspektifler aracılığıyla öğrenmeleri için alanlar yaratmalıyız.
Sürekli öğrenin ve gelişin: Kendi yaklaşımınızı her eğitimden sonra sürekli olarak geliştirmeli ve iyileştirmelisiniz.
5. Öğrenme Oturum Bittiğinde Durmaz: Devamlılığı Sağlayın
Davranış ve inançları değiştirmek genellikle zaman alır ve bu süreç psikolojik güvenlik gibi konular için de geçerlidir.
Yansıtmayı teşvik edin: Eğitim oturumlarının sonuna, öğrenilenlerin pekiştirilmesi ve pratiğe dökülmesi için yansıtma (reflection) süreçlerini dahil edin.
Devam eden öğrenme kaynakları sunun: Çalışanlara, eğitim sonrasında kendi öğrenme yolculuklarını sürdürebilmeleri için araçlar ve kaynaklar sağlayın.
Bu ilkeler, şirketinizdeki öğrenme deneyimini dönüştürmenize ve çalışanlarınızın gelişimini desteklemenize yardımcı olacaktır.











Yorumlar