OBP - Liderlikte Stres: Bir Başarı Nişanı mı, Yoksa Sistem Açığı mı?
- Eray Beceren

- 9 Eyl
- 2 dakikada okunur
OBP- Okudum Beğendim Paylaştım. (Sosyal Medyada rastladığım okuyup beğendiğim ve mutlaka kısaca paylaşmalıyım dediklerim.)

LinkedIn'de Jay Mount tarafından yapılan bir paylaşım, liderlik ve stres arasındaki geleneksel algıya meydan okuyor. Mount, stresin bir liderlik nişanı olmadığını, aksine sistemdeki bir sızıntı olduğunu savunuyor. Pek çok kuruluşun çökmediğini, ancak görünmez enerji akıntıları aracılığıyla sessizce enerji kaybettiğini belirtiyor. Asıl sorunun baskı taşımak değil, baskıyı uygun sistemler olmadan taşımak olduğunu vurgulayan Mount, netliğin yenilenebilir bir enerji kaynağı olduğunu ve sermaye gibi korunması gerektiğini ifade ediyor. Zira, güçlü liderleri bile yıpratan enerji sızıntıları, doğru bir yapı oluşturulana kadar genellikle görünmez kalır.
Jay Mount, bu görünmez enerji akıntılarını ve bunları yönetmek için tasarladığı sistemleri beş madde halinde özetliyor:
Gelen Kutusu Çığları Yerine "Gelen Kutusu Sıfır": Temiz bir gelen kutusu, daha hafif bir zihin anlamına gelir.
Son Tarih Kaosu Yerine "Parkinson Yasası": Zamanı bilinçli olarak kısaltmak, odağı beraberinde getirir.
Çoklu Görev Sarmalı Yerine Tek Görev: Çoklu görev, kabul etmediğimiz bir vergi gibidir; üretken hissettirse de aslında pahalı bir bağlam değişimidir.
Sessiz Gerilim Yerine Çatışma Tarzları: Yüksek performanslı ekipler, zor konuları konuşmaktan çekinmez ve bu, uzun vadede çok daha fazla enerji tasarrufu sağlar.
Tüm Ocaklar Açık Yerine Dört Ocak Teorisi: Her şeyi aynı anda maksimumda çalıştıramazsınız; bilinçli seçimler yapmak esastır.
Bu düşünce, yorumlarda da güçlü bir şekilde destek buluyor ve detaylandırılıyor. Birçok yorumcu, liderliğin daha fazla baskıyı yönetmekle değil, baskının en başta oluşmasını engelleyen sistemler kurmakla ilgili olduğunu dile getiriyor. Stresin bir statü sembolü değil, bir sinyal olduğunu ve tek görev, çatışma netliği ve odaklanmış öncelikler gibi sistemlerin enerjiyi ve liderliği koruduğunu belirtiliyor. Liderliğin sıklıkla hareketi ilerlemeyle karıştırdığı, oysa enerji tasarrufu ve netliğin gerçek etki çarpanları olduğu vurgulanıyor. Sistemlere yatırım yapmanın başlangıçta görünmez hissettirse de, etkisinin kahramanca çabadan daha hızlı bir şekilde katlandığı ekleniyor. Ayrıca, net sistemlerin stresi sürdürülebilir üretkenliğe dönüştürebileceği ve sorunları önlemenin, sonradan düzeltmekten çok daha az stresli olduğu ifade ediliyor. Hatta bazı liderler, sistemler olmadan baskı taşımanın bir güç değil, bir hata olduğunu acı bir şekilde öğrendiklerini paylaşıyor.
Sonuç olarak, Jay Mount ve yorumcuların ortak vurgusu, stresin liderliğin kaçınılmaz bir parçası olmadığı, aksine verimsiz süreçlerin ve eksik sistemlerin bir yansıması olduğudur. Liderlerin enerjilerini korumak, sürdürülebilir başarı elde etmek ve gerçek bir etki yaratmak için proaktif, şeffaf ve net sistemler geliştirmeye odaklanmaları gerekmektedir. Netlik, enerji tasarrufu ve stratejik sistemler, modern liderliğin temel taşlarıdır.











Yorumlar