top of page
Yazarın fotoğrafıEray Beceren

Honey-Mumford Öğrenme Stilleri Modeli

Eğitim ve öğretim dünyasında bireylerin öğrenme süreçlerini anlamak ve bu süreçleri optimize etmek, etkili bir eğitim ortamı oluşturmanın temel taşlarından biridir. Bu bağlamda, bireylerin nasıl öğrendiklerini belirlemek, onların öğrenme süreçlerine uygun stratejiler geliştirmek, eğitimciler ve öğrenciler için büyük önem taşır. Öğrenme stilleri, bireylerin bilgiye nasıl yaklaştıkları, nasıl işledikleri ve nasıl benimsediklerine dair bireysel farklılıkları ifade eder.

Honey-Mumford Öğrenme Stilleri Modeli, bu alanda önemli bir yer tutar ve David Kolb’un çalışmalarına dayanan bu model, öğrenme süreçlerini dört temel kategoriye ayırır:

Eylemci (Activist), Yansıtan (Reflector), Teorici (Theorist) ve Pragmatist.

Her bir stil, bireylerin öğrenme deneyimlerini nasıl yönettiklerini ve yeni bilgileri nasıl işlediklerini açıklayan özgün özellikler sunar. Bu model, bireylerin kendilerine en uygun öğrenme yaklaşımını keşfetmelerine yardımcı olurken, eğitimcilerin de öğrencilere daha etkili öğrenme deneyimleri sunmalarını sağlar.

Peter Honey ve Alan Mumford tarafından 1986 yılında geliştirilen Honey-Mumford Öğrenme Stilleri Envanteri, bireylerin öğrenme stillerini belirlemelerine ve bu stiller doğrultusunda öğrenme stratejileri geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu modelin temel amacı, öğrenmeyi en verimli şekilde gerçekleştirmek ve bireylerin kendiliğinden oluşan öğrenme yaklaşımlarını keşfetmelerini sağlamaktır. Bu giriş yazısında, Honey-Mumford Öğrenme Stilleri Modeli’nin temel prensipleri ve her bir öğrenme stilinin özellikleri üzerine bir genel bakış sunulacaktır.


Bu modelin sunduğu dört ana öğrenme stilini daha ayrıntılı incelemek, hem bireylerin kendi öğrenme süreçlerini optimize etmelerine yardımcı olacak hem de eğitimcilerin, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarını ve karşılamalarını sağlayacaktır. Öğrenme stillerinin keşfi, eğitim süreçlerinde bireyselleştirilmiş yaklaşımların geliştirilmesine olanak tanıyarak, eğitim kalitesini artıracak ve öğrenme deneyimlerini daha anlamlı kılacaktır.

Eylemciler, yeni deneyimlere açık, spontane ve aktif katılımcılardır. Kendilerini tamamen yeni ve farklı deneyimlerin içine atmayı severler. Heyecan arayan, enerjik ve yeniliklere meraklı bireylerdir. Eylemciler, genellikle herhangi bir önyargı olmaksızın yeni durumları keşfetmekten hoşlanır ve doğrudan deneyimlerle öğrenirler.

Eylemciler en iyi şu durumlarda öğrenirler:

  • Yeni deneyimler, problemler ve fırsatlar sunulduğunda.

  • Ticaret oyunları, rekabete dayalı takım görevleri, rol oynama alıştırmaları gibi doğrudan katılım gerektiren etkinliklerde.

  • Heyecanlı ve kriz ortamlarında, olayların birdenbire değiştiği durumlarda.

  • İlgi odağı olduklarında, toplantılara başkanlık ettiklerinde, tartışmaları yönettiklerinde ve sunum yaptıklarında.

  • Yapısal veya politik kısıtlamalar olmadan fikir üretebildiklerinde.

  • Yetersiz kaynaklar ve olumsuz şartlarla karşılaştıklarında, zor görevlerin üstesinden geldiklerinde.

  • Başka insanlarla birlikte takımın bir parçası olarak çalıştıklarında.

Eylemciler en az şu durumlarda öğrenirler:

  • Ders dinleme, izleme, monolog, açıklama ve okuma gibi pasif roller içeren öğrenme ortamlarında.

  • Geri planda kalmaları istendiğinde.

  • Karmaşık verileri sınıflandırmaları ve analiz etmeleri gerektiğinde.

  • Okuma, yazma ve kendi kendilerine düşünme gibi münferit işlerle uğraşmaları istendiğinde.

  • Öğrenme öncesi ne öğreneceklerini değerlendirmeleri, öğrenme sonunda ne öğrendiklerini saptamaları gerektiğinde.

  • Sebep veya arka plan açıklamaları gibi çok teorik buldukları yargılar sunulduğunda.

  • Aynı şeyi tekrar tekrar yapmaları istendiğinde.

  • Hiçbir esneklik tanımayan kesin talimatları izlemek zorunda kaldıklarında.

  • Detaylarla ilgilenmek ve yarım kalmış işleri tamamlamak gibi dikkat isteyen işler yapmaları gerektiğinde.

Eylemcilerin güçlü yönleri şunlardır:

  • Esnek ve açık fikirlidirler.

  • Yeni durumları açığa çıkarmaktan hoşnut olurlar.

  • Yeni olan her şeye karşı iyimserdirler ve değişikliklere karşı koymazlar.

  • “Bir denemek” ten mutlu olurlar.

Eylemcilerin zayıf yönleri şunlardır:

  • Hiç düşünmeden, hemen açık tepkiler verebilirler.

  • Çoğu zaman gereksiz risk alırlar.

  • Kendilerini çok büyük görme ve ilgi odağı olma eğilimindedirler.

  • Yeterli hazırlıkları olmadan aceleyle harekete geçerler.

  • Uzun uygulama ve pekiştirme çalışmalarından sıkılırlar.

Eylemcileri karakterize eden kilit sorular şunlardır:

  • Daha önce bilmediğim ve uygulamadığım yeni bir şeyler öğrenmek zorunda mıyım?

  • Farklı ve çeşitli aktiviteler olacak mı? (Uzun saatler oturup dinlemek istemiyorum!)

  • Gevşeyip rahatlamak, hata yapmak ve eğlenmek için uygun bir ortam olacak mı?

  • Problem çözeceğim ve meydan okuyacağım durumlar olacak mı?

  • Farklı fikirlere sahip diğer insanlarla karışık mı olacağız?

Eylemcilerin öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere öğretmenler:

  • Etkileşimli ve katılımcı yöntemler kullanmalıdır.

  • Rol yapma, simülasyon ve takım çalışmaları gibi aktif öğrenme teknikleri uygulamalıdır.

  • Öğrencilere yeni deneyimler ve problemler sunmalı, onları çözmeye teşvik etmelidir.

  • Öğrencilerin kendi fikirlerini ifade etmelerine ve tartışmalar yönetmelerine olanak tanımalıdır.

  • Öğrenme ortamında esneklik sağlamalı ve öğrencilerin farklı yöntemler denemelerine izin vermelidir.

Pilotaj öğrencileri ve öğrenci pilotlar eylemci stilini şu şekillerde gösterirler:

  • Uçuş eğitimlerinde yeni manevraları denemeye istekli olurlar.

  • Simülasyonlarda ve uçuş görevlerinde aktif bir rol alırlar.

  • Grup çalışmaları ve ekipman kullanımı gibi etkinliklerde ön planda olurlar.

  • Hızlı karar verme ve anında tepki gerektiren durumlarda başarılı olurlar.

  • Eğitim sırasında geri bildirimleri hemen uygulamaya çalışırlar ve sürekli yeni teknikler öğrenmeye heveslidirler.

Yansıtanlar, öğrenme süreçlerinde yeni deneyimleri dikkatlice gözlemlemeyi, analiz etmeyi ve farklı açılardan değerlendirmeyi tercih ederler. Genellikle olayları uzun uzun düşünürler ve herhangi bir sonuca varmadan önce yeterli bilgi toplarlar. Yansıtanlar, dikkatli, gözlemci ve analiz yapma yetenekleriyle öne çıkarlar. Aceleci davranmak yerine, düşünme ve gözlem yapma süreçlerine odaklanırlar.

Yansıtanlar en iyi şu durumlarda öğrenirler:

  • Olayları veya konuları izlemelerine, düşünmelerine ve bunların üzerine kafa yormalarına izin verildiğinde.

  • Örneğin çalışan bir grubu gözlemlemek, bir toplantıda arka sıralarda yer almak, bir film veya video seyretmek gibi olayların geri planında kalabildiklerinde.

  • Harekete geçmeden önce düşünmelerine, özümsemelerine izin verildiğinde ve hazırlanmak için zamanları olduğunda.

  • Özenli bir araştırma yaparak ve bilgi sınıflandırması yaparak konunun merkezine inebildiklerinde.

  • Neler olduğunu ve neler öğrenildiğini gözden geçirme şansları olduğunda.

  • Kendilerinden dikkatlice düşünülmüş analizler ve raporlar istendiğinde.

  • Planlı bir öğrenim sistemi içinde, fikirlerini başkalarıyla paylaşmaları sağlandığında.

  • Kendi belirledikleri zaman diliminde ve baskı altında kalmadan karar verebildiklerinde.

Yansıtanlar en az şu durumlarda öğrenirler:

  • Bir lider gibi davranmak, izleyiciler önünde konuşmak gibi ilgi odağı olmaya zorlandıkları ortamlarda.

  • Planlama olmadan harekete geçilmesi gereken durumlarda.

  • Hiçbir uyarı olmadan ani bir tepki veya sıra dışı bir fikir üretmek zorunda bırakıldıklarında.

  • Bir netice oluşturmaları için çok yetersiz veri verildiğinde.

  • Yapılacak iş ile ilgili çok kısa ve yalın talimatlar verildiğinde.

  • Zamansal baskı altında olduklarında ve bir konudan diğerine atlamaları gerektiğinde.

  • Çıkarlar uğruna kısa yollar yaratmak veya yüzeysel işler yapmak durumunda kaldıklarında.

Yansıtanların güçlü yönleri şunlardır:

  • Dikkatlidirler.

  • Ayrıntıcı ve metodiktirler.

  • Düşünceli ve özenlidirler.

  • Başkalarını dinlemek konusunda iyidirler ve bilgiyi özümserler.

Yansıtanların zayıf yönleri şunlardır:

  • Doğrudan katılımcılıktan uzak dururlar.

  • Fikirlerini toparlamakta ve karara varmakta yavaştırlar.

  • Aşırı tedbirli olma eğilimindedirler ve asla yeterli risk almazlar.

  • Kendilerini hissettirmezler, cana yakın değildirler.

Yansıtanları karakterize eden kilit sorular şunlardır:

  • İnsanlara düşünmeleri, özümsemeleri ve hazırlanmaları için yeterli zaman verilebiliyor mu?

  • Bilgileri birleştirme ve sentezleme için gerekli fırsatlar sağlanabiliyor mu?

  • İnsanların başkalarının fikirlerini ve bakış açılarını dinleyip karşılaştırabilecekleri çeşitlilikte ve sayıda insan olacak mı?

  • Emprovizasyon ya da baştan savmalık baskısı altında mı olunacak?

Yansıtanların öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere öğretmenler:

  • Öğrencilere düşünme ve gözlem yapma fırsatı vermelidir.

  • Öğrencilerin olayları ve bilgileri dikkatlice analiz etmeleri için zaman tanımalıdır.

  • Gözlem yapmaya ve dikkatli düşünmeye dayalı etkinlikler planlamalıdır.

  • Öğrencilere geri bildirim vermeden önce yeterli bilgi toplama ve düşünme süreci sunmalıdır.

  • Tartışma ve grup çalışmaları sırasında öğrencilerin fikirlerini paylaşmalarını teşvik etmelidir.

Pilotaj öğrencileri ve öğrenci pilotlar yansıtan stilini şu şekillerde gösterirler:

  • Uçuş eğitimlerinde ve simülasyonlarda gözlem yapmaya odaklanırlar.

  • Yeni manevraları ve prosedürleri öğrenmeden önce dikkatlice analiz ederler.

  • Uçuş sırasında dikkatli gözlem yaparak, diğer pilotların davranışlarını ve kararlarını incelerler.

  • Hızlı karar verme gerektiren durumlarda tereddüt edebilirler ve daha fazla veri toplamayı tercih edebilirler.

  • Eğitim sırasında geri planda kalmayı ve başkalarını gözlemlemeyi tercih edebilirler.

  • Uçuş sonrası brifinglerde dikkatlice not alır ve öğrendiklerini düşünmek için zaman ayırırlar.

Teoriciler, öğrenme süreçlerinde gözlemleri ve bilgileri mantıklı ve tutarlı teorilere dönüştürmeyi tercih ederler. Analiz ve sentez yapma yetenekleriyle öne çıkarlar. Problemleri sistematik olarak ele alır, adım adım düşünür ve birbiriyle ilgisi olmayan gerçekleri mantıklı bir bütün haline getirebilirler. Rasyonel, analitik ve nesnel olma eğilimindedirler.

Teoriciler en iyi şu durumlarda öğrenirler:

  • Sunulan bilgi, bir sistemin, modelin, kavramın veya kuramın parçası olduğunda.

  • Fikirler, olaylar ve durumlar arasındaki ilişkileri sistemli bir şekilde araştırma fırsatı bulduklarında.

  • Konunun arkasındaki mantık, ilkeler ve yöntem hakkında soru sorma ve araştırma yapma şansı yakaladıklarında.

  • Karmaşık bir durumu analiz etme, eğitim toplantısında test edilme gibi idrak etme yoluyla kendilerini geliştirdiklerinde.

  • Açık bir hedefi olan planlanmış durumlar içinde olduklarında.

  • Akılcılığı ve mantığı vurgulayan, iyi savunulan ve zekice fikirleri okuduklarında veya dinlediklerinde.

  • Başarı veya başarısızlıkların sebeplerini analiz edip genelleme yapabildiklerinde.

  • Karmaşık durumları algılamaları ve ortak olmaları gerektiğinde.

Teoriciler en az şu durumlarda öğrenirler:

  • Herhangi bir kaynak veya görünür bir amaç olmadan bir şeyler yapmak zorunda kaldıklarında.

  • Duyguları vurgulayan durumlara dahil olduklarında.

  • Ucu açık problemler gibi belirsizlik ve şüphe içeren planlanmamış aktivitelerde yer aldıklarında.

  • Herhangi bir politika, ilke veya görüşe bağlı olmadan harekete geçmeleri veya karar vermeleri gerektiğinde.

  • Derinlemesine incelemedikleri alternatif veya karşıt tekniklerle karşı karşıya kaldıklarında.

  • Konuyu sığ, yavan veya aldatıcı bulduklarında.

  • Ortamda çok sayıda "Eylemci" veya bilgi seviyesi düşük insan olduğunda, yani kendilerini diğer katılımcılarla uyumsuz hissettiklerinde.

Teoricilerin güçlü yönleri şunlardır:

  • Mantıklı ve sistematik düşünürler.

  • Rasyonel ve objektiftirler.

  • Araştırıcı sorular sormak konusunda iyidirler.

  • Disiplinli bir yaklaşımları vardır.

Teoricilerin zayıf yönleri şunlardır:

  • Belirsizlik, düzensizlik ve esneklik konusunda toleransları düşüktür.

  • Öznel veya sezgisel olan her şeye karşı hoşgörüsüzdürler.

  • Gereklilik fiilleriyle "doludurlar."

  • Etraflı düşünme içinde kısıtlıdırlar.

Teoricileri karakterize eden kilit sorular şunlardır:

  • Soru sormak için pek çok fırsat olacak mı?

  • Hedefler ve programın etkinlikleri sade ve anlaşılır bir yapı ve amaca sahip mi?

  • Beni gerecek karmaşık fikirler ve kavramlar ile karşılaşmam muhtemel mi?

  • Kullanılacak yaklaşımların ve keşfedilecek kavramların “saygınlığı,” duyulmuşluğu ve geçerliliği var mıdır?

  • Kendime benzer kalitede/ayarda insanlarla mı olacağım?

Teoricilerin öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere öğretmenler:

  • Öğrencilere teorik bilgileri sunmalı ve bu bilgileri analiz etmeleri için zaman tanımalıdır.

  • Karmaşık kavramları sistematik olarak açıklamalı ve bunları gerçek hayattan örneklerle desteklemelidir.

  • Öğrencilere araştırma yapma, sorular sorma ve teoriler geliştirme fırsatı vermelidir.

  • Açık hedefler belirlemeli ve bu hedeflere ulaşmak için planlı bir öğrenme süreci sunmalıdır.

  • Öğrencilerin mantıklı ve rasyonel düşünme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmalıdır.

Pilotaj öğrencileri ve öğrenci pilotlar teorici stilini şu şekillerde gösterirler:

  • Uçuş eğitimlerinde ve simülasyonlarda teorik bilgileri öğrenmeye ve bu bilgileri uçuş sırasında uygulamaya odaklanırlar.

  • Uçuş prosedürlerini ve tekniklerini dikkatlice analiz ederler.

  • Uçuş sırasında karşılaştıkları problemleri sistematik olarak ele alır ve çözüm ararlar.

  • Eğitim sırasında detaylı notlar alır ve bu notları analiz ederler.

  • Eğitim sonrası brifinglerde öğrendikleri bilgileri değerlendirme ve genelleme yapma eğilimindedirler.

  • Eğitim sürecinde mantıklı ve rasyonel kararlar alarak, sistemli bir yaklaşım sergilerler.

Pragmatistler, yeni fikirleri, teorileri ve teknikleri uygulamaya koymaya ve pratikte uygulanabilir olup olmadıklarını incelemeye meraklı bireylerdir. Genellikle yeni fikirler peşinde koşar ve bunları hayata geçirmek için fırsatlar ararlar. Pratik kararlar almayı ve sorunlara çözüm bulmayı severler. Etkilendikleri fikirleri hızla uygulamaya geçirirler ve teorik tartışmalardan ziyade pratik uygulamalara odaklanırlar.

Pragmatistler en iyi şu durumlarda öğrenirler:

  • Yapılacak işin ana fikri ve problemler/fırsatlar arasında açık bir bağlantı varsa.

  • Pratik avantajlar sağlayacak teknikler gösterildiğinde, örneğin zaman kazandıran yöntemler, iyi izlenim bırakma teknikleri vb.

  • Pratik teknikler kullanmada başarılı olmuş uzmanlarla bu teknikleri deneme şansı bulduklarında.

  • Saygın bir model veya uzman tarafından gösterilen teknikleri uygulama fırsatı bulduklarında.

  • Kendi işlerine adapte edebilecekleri güncel teknikler sunulduğunda.

  • Öğrendiklerini hemen uygulama fırsatı bulduklarında.

  • Öğrenim aktivitesinde simülasyon veya “gerçek” problemler gibi yüksek güvenilirliği olan gereçler kullanıldığında.

  • Net bir sonucu olan plan/program yapmak ve kestirme yollara karar vermek gibi pratik konulara yoğunlaşabildiklerinde.

Pragmatistler en az şu durumlarda öğrenirler:

  • Öğrenme, gördükleri acil bir ihtiyaç ile ilgili değilse ve pratik kazanımlar sağlamıyorsa.

  • Eğitim organizasyonu teoriler ve genel prensiplerden oluşuyorsa, gerçeklikten uzaksa.

  • İşin nasıl yapılacağıyla ilgili uygulamalar veya açıklamalar yoksa.

  • İnsanların sadece “daireler çizip” hiçbir yere varamadıklarını hissediyorlarsa.

  • Konuyla ilgili siyasi, yönetimsel veya kişisel engeller varsa.

  • Bariz ödüller yoksa, örneğin yüksek prim veya kısa toplantılar gibi.

Pragmatistlerin güçlü yönleri şunlardır:

  • Pratik olarak test etme eğilimindedirler.

  • Pratik, gerçekçi ve güvenilirdirler.

  • Sistemlidirler ve doğrudan hedefe yönelirler.

  • Tekniğe odaklıdırlar.

Pragmatistlerin zayıf yönleri şunlardır:

  • Bariz uygulaması olmayan her şeyi reddetme eğilimindedirler.

  • Teorilerle ve genel prensiplerle ilgilenmezler.

  • İlk akla gelen çözüm alternatifini kaçırmama eğilimindedirler.

  • Gözlem yapma konusunda sabırsızdırlar.

  • İnsan odaklı değil, görev odaklıdırlar.

Pragmatistleri karakterize eden kilit sorular şunlardır:

  • Geniş çaplı pratik fırsatı ve denemeler olacak mı?

  • Pek çok pratik ipucu ve teknik sunulacak mı?

  • Gerçek sorunlarımızı ele alan ve benim bazı mevcut sorunlarımı çözmeme yarayacak eylem planları olacak mı?

  • Kendi yaşamlarında nasıl yapıldığını/yapılabildiğini uygulayan uzmanlarla mı bir arada olacağız?

Pragmatistlerin öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere öğretmenler:

  • Pratik uygulamalara ve gerçek dünya problemlerine odaklanmalıdır.

  • Öğrencilere hemen uygulayabilecekleri teknikler ve yöntemler sunmalıdır.

  • Simülasyonlar ve rol oynama aktiviteleri gibi pratik deneyimler sağlamalıdır.

  • Gerçek uzmanlardan ve modellerden öğrenme fırsatları yaratmalıdır.

  • Öğrencilerin öğrendiklerini hemen uygulamalarına olanak tanımalıdır.

  • Eğitimi somut ve uygulanabilir hale getirmek için net hedefler ve planlar oluşturmalıdır.

Pilotaj öğrencileri ve öğrenci pilotlar pragmatist stilini şu şekillerde gösterirler:

  • Uçuş eğitimlerinde yeni öğrendikleri teknikleri hemen uygulamaya çalışırlar.

  • Simülasyonlarda pratik sorunlara çözümler bulmaya odaklanırlar.

  • Teorik bilgileri pratik uçuş manevralarına dönüştürmekte başarılıdırlar.

  • Uçuş sırasında karşılaştıkları gerçek dünya problemlerini çözme konusunda hızlı ve etkili kararlar alırlar.

  • Eğitimlerde somut ve doğrudan uygulanabilir bilgiler ararlar.

  • Eğitimde öğrendikleri teknikleri ve bilgileri gerçek uçuş senaryolarında denemekten hoşlanırlar.

Sonuç

Honey-Mumford Öğrenme Stilleri Modeli, bireylerin öğrenme süreçlerini optimize etmek için oldukça değerli bir araç sunar. Bu model, bireylerin farklı öğrenme stillerini tanımlayarak, onların en verimli öğrenme deneyimlerine nasıl ulaşabileceklerini belirler. Eylemci, Yansıtan, Teorici ve Pragmatist olarak dört temel öğrenme stilini kapsayan bu model, eğitimcilerin ve öğrenicilerin kendilerine uygun öğrenme stratejileri geliştirmelerine olanak tanır.


Bu dört öğrenme stili, bireylerin kendilerini ve öğrenme süreçlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olurken, eğitimcilerin de daha etkili öğretim yöntemleri geliştirmelerine olanak tanır. Eğitim süreçlerinde bu stillerin dikkate alınması, hem öğrenicilerin motivasyonunu artırır hem de öğrenme verimliliğini maksimum seviyeye çıkarır. Bu nedenle, Honey-Mumford Öğrenme Stilleri Modeli, hem eğitimciler hem de öğreniciler için vazgeçilmez bir rehber niteliğindedir.

57 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page