Avrupa'nın Gizli Pilot Yorgunluğu Krizi
- Eray Beceren

- 7 Tem
- 2 dakikada okunur
ECA Başkan yardımcı Kaptan Pilot Paul Reuter'in yaz dönemi yoğunluğunu da dikkate alarak "Europe’s hidden pilot fatigue crisis" başlıklı uyarısı yazısını birlik sayfasında paylaşıldı. Yazıdan bazı yorum ve değerlendirmeleri özetlemeye çalışacağım.

Avrupa'da milyonlarca yolcu, uçuşlarını yapacak pilotların dinlenmiş profesyoneller olduğunu varsayarken, kokpitlerdeki acı gerçek birçok pilotun aşırı derecede bitkin olduğudur. Bu durum, uçuş güvenliği için ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Temel tespitler ve uyarılar şunlardır:
Yaygın Yorgunluk ve Mikro-Uykular: 2023 yılında yaklaşık 7.000 pilotla yapılan bir araştırmaya göre, Avrupalı pilotların dörtte üçü son bir ay içinde uçak kullanırken en az bir kez mikro-uyku (kısa süreli bilinç kaybı) yaşamış, dörtte biri ise bunun beş veya daha fazla kez gerçekleştiğini belirtmiştir. Pilotların yaklaşık %73'ü görevler arasında yeterince dinlenemediğini ifade etmiştir. Kaptan Reuter, doktorların bu koşullarda ameliyat yapmasına izin verilmezken, pilotlar için bu durumun neden kabul edildiğini sorgulamaktadır.
"Komutanın Takdiri" Kuralının Kötüye Kullanımı: Normalde istisnai durumlar için tasarlanmış olan "Komutanın Takdiri" kuralı, birçok havayolu tarafından kötü uçuş planlamalarını ve yetersiz tamponları telafi etmek için rutin bir araç olarak kullanılmaktadır.
Pilotların Cezalandırılma Korkusu: Pilotlar, yorgun oldukları için güvenle uçuş yapamayacaklarını hissettiklerinde görev süresini uzatmayı reddettiklerinde sıklıkla cezalandırılmaktadırlar. Aynı araştırma, pilotların %60'ının yorgun olsalar bile görev uzatmayı reddetmekten korktuğunu göstermiştir. Pilotlar, reddetmeleri durumunda toplantılara çağrıldıklarını veya terfi/transferlerinin iptal edildiğini belirtmişlerdir.
Havayollarının Sorumluluktan Kaçışı: Bu durum sadece bir havacılık meselesi değil, aynı zamanda bir sağlık ve çok büyük bir yolcu güvenliği sorunudur. Havayolu yöneticileri gecikmeleri genellikle hava trafik kontrolü veya hava durumu gibi dış faktörlere bağlarken, kendi gerçek dışı planlama ve uzun görev süreleri gibi uygulamalarına değinmemektedir.
Yetkililerden Gelen Uyarılar: Avrupa Ulaştırma Komiseri Apostolos Tzitzikostas, havayollarını "gerçekçi uçuş planları" sunmaya ve "tamponlar oluşturmaya" çağırmıştır. EASA (Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı) ise "göreve uygun" olmanın sadece zaman sınırlamalarına uymaktan daha fazlası olduğunu, insan sınırlarını tanımak ve kimsenin dinlenmeden aşırı uzun saatler uyanık kalamayacağını kabul etmek anlamına geldiğini vurgulamıştır.
Sistemin Çökme Riski: Uçuştaki en büyük güvenlik özelliği, uçağı uçuran iki kişidir. Eğer uçuş ekiplerinin zihinsel ve fiziksel sınırları göz ardı edilirse, hiçbir mühendislik çalışması sonuçlardan kurtaramaz. Havayolları, yorgun pilotlarla sonsuza kadar uçuş yapamaz; sistem çökecektir. Tek soru, daha kötü bir olay yaşanmadan bu sorunu çözüp çözemeyeceğimizdir.
Bu yaz, bir gecikme yaşandığında hava trafik kontrolünü veya hava durumunu suçlamadan önce, uçaktaki pilotların yeterince dinlenmiş olup olmadığını sorgulamamızı önermektedir.











Yorumlar