Havacılıkta Güven: Kokpitteki Ekibin İhtiyaç Duyduğu Temeller
- Eray Beceren

- 9 Ağu
- 3 dakikada okunur
Havacılık, en küçük hatanın bile feci sonuçlar doğurabileceği, doğası gereği yüksek riskli bir alandır. Bu karmaşık ve dinamik ortamda, uçuş emniyeti ve operasyonel verimlilik, ekip üyeleri arasındaki güvene sıkı sıkıya bağlıdır. Bir ekipte güven, sadece kişisel ilişkilerin ötesine geçer; kokpitteki pilotlar, kabin ekibi, hava trafik kontrolörleri, yer hizmetleri ve bakım personeli arasında kesintisiz bir operasyonun temelini oluşturur.

Kyle Freiburger'ın LinkedIn'de yayımlanan "Ekibin İhtiyacı Olan Üç Güven Türü" başlıklı yazısı, ekip dinamiğindeki güvenin kritik rolünü vurgulamaktadır. Yazıya göre, "Ekibime güveniyorum" dediğimizde, aslında bu, üç farklı ve belirgin güven türünün birleşimini ifade eder. Bu türlerden biri bile eksik olduğunda, tüm sistem dengesini kaybedebilir.
İşte ticari havacılık pilotları için kritik olan ve kaynakta belirtilen üç temel güven türü:
1. Yeterlilik Güveni (Competence Trust): "Ne yaptığınıza güveniyorum."
Bu güven türü, ekip üyelerinin birbirlerinin teknik bilgi, beceri, deneyim ve karar verme yeteneklerine duydukları inançla ilgilidir. Freiburger'a göre, çoğu pilotun ilk düşündüğü güven türü budur.
Pilotlar Arasında: Bir pilotun, diğer pilotun (kaptan veya birinci subay) zor şartlarda inişini başarıyla yapabileceğine veya bir acil durumda diğer pilotun kendisine destek olacağına olan inancı, uçuş emniyeti için esastır. Bu, beceriye, deneyime ve teknik yeterliliğe dayalı bir güvendir.
Etkileri: Yeterlilik güveninin sağlam olduğu bir kokpitte, pilotlar birbirlerinin uzmanlığına güvenerek görev dağılımını optimize edebilir, zorlu durumlarda hızlı ve etkili kararlar alabilirler. Bu güvenin eksikliği ise mikro yönetime, gereksiz gerilime ve kritik anlarda yavaş karar alma süreçlerine yol açabilir.
2. Karakter Güveni (Character Trust): "Dürüstlüğünüze güveniyorum."
Freiburger, birçok havacılık liderinin güveni sadece performansla ilgili sanarak yanıldığını belirtir. Karakter güveni, dürüstlük, tutarlılık ve kimse görmese bile doğru olanı yapma ile ilgilidir.
Kokpit Dinamiği: Bu güven, zaman içinde eylemlerle inşa edilir; kestirme yollara sapmamakla, hataları kabul etmekle ve ekibinize ihtiyaç duyulduğunda destek olmakla oluşur. Bir pilot teknik olarak çok yetenekli olabilir, ancak eğer acımasız veya bencilse, ekip bunu hisseder.
Liderlik ve Şeffaflık: Karakter güveni olmadan gerçek liderlik değil, sadece otorite vardır. Pilotlar arasında, birbirlerinin iyi niyetine, dürüstlüğüne ve ekip çıkarlarını kişisel çıkarların önüne koyma istekliliğine dayalı bir güven ortamı, açık iletişimin ve etik kararların temelini oluşturur.
Etkileri: Karakter güveninin eksikliği, ekip içinde gizli gündemlere, bilgi saklamaya ve genel bir güvensizlik ortamına yol açabilir. Bu durum, özellikle acil durum yönetiminde veya beklenmedik olaylarda iletişimi aksatarak uçuş emniyetini tehlikeye atabilir.
3. Bağlantı Güveni (Connection Trust): "Yanınızda rahatça konuşabildiğimi hissediyorum."
Bu güven türü, Freiburger tarafından en çok göz ardı edilen ve muhtemelen en güçlü olan olarak tanımlanır. Psikolojik Güvenlik ile eş anlamlıdır.
Ekip Uyumunu Sağlama: Bağlantı güveni, bir ekibi bir araya getiren görünmez katmandır. Kıdemli bir kaptana genç bir F/O'ın meydan okumasına olanak sağlar. Bir kabin görevlisinin, bir durum sorun haline gelmeden önce bir endişeyi bildirmesini sağlar. Yetenekli bireyler grubunu yüksek performanslı bir ekibe dönüştüren yapıştırıcıdır.
Açık İletişim ve Hata Bildirimi: Bu güven olmadan, hatalar sessizlikte gizlenir. Yorgunluk dile getirilmez. Geri bildirimler filtrelenir. Ve bunun maliyeti çok yüksektir. Psikolojik güvenlik, pilotların yargılanma veya olumsuz sonuçlarla karşılaşma korkusu olmadan soru sorabildikleri, hata bildirebildikleri veya endişelerini dile getirebildikleri bir ortam sağlar.
Etkileri: Bağlantı güveni, proaktif risk yönetimini, sürekli öğrenmeyi ve hatalardan ders çıkarmayı teşvik eder. Eksikliği ise gizli tehlikelerin birikmesine, düşük morale ve kritik bilgilerin akışının engellenmesine neden olarak uçuş emniyetini doğrudan etkileyebilir.
Güçlü havacılık liderleri, bu üç güven türünü de inşa ederler:
Yeterlilik güvenini, sürekli gelişim ve netlik aracılığıyla kurarlar.
Karakter güvenini, tutarlılık ve değer bazlı kararlar aracılığıyla inşa ederler.
Bağlantı güvenini ise, güvenli, açık ve saygılı ortamlar yaratarak, özellikle baskı altında bile olsa sağlarlar.
Gereken durumlarda güvenin yeniden inşası için;
Alçakgönüllülük gerekir.
Güveni yeniden inşa etmek, farklı ve tutarlı bir şekilde ortaya çıkmakla ilgilidir.
Bu süreçte atılabilecek adımlar şunlardır:
Etkiyi kabul etmek, niyeti değil, gerçek etkiyi görmek.
Sorumluluğu tamamen üstlenmek, "evet ama" demeden "yanlış yaptım" demek.
Meraklı olmak, soru sormak ve dinlemek.
Sözlerin arkasında durmak ve her zaman tutarlı davranmak.
Geri bildirime alan açmak ve gerçek sohbetler yapmak.
Güven özürle değil, tutarlılıkla geri gelir.
Güven sessizlikte ölür, ancak insanlar dinlendiğini hissettiğinde yeniden büyümeye başlar.
Yeniden inşa sürecini hızlandıramazsınız, ancak başlayabilirsiniz ve bu sizin sorumluluğunuzdadır.
Sonuç
Ticari havacılık pilotları için güven, sadece "iyi bir his" olmaktan çok öte, uçuş emniyeti ve operasyonel mükemmellik için zorunlu bir yapı taşıdır. Yeterlilik güveni, karakter güveni ve bağlantı güveninin bir arada sağlam bir şekilde var olması, kokpitte uyumlu bir ekip çalışması, etkin iletişim ve zorlu durumlarda doğru kararlar alınmasını sağlar. Havayolu şirketleri ve düzenleyici kurumlar, bu güven türlerini inşa etmek ve sürdürmek için sürekli yatırım yapmalı, şeffaflığı, eğitimi ve adil sistemleri desteklemelidir. Unutulmamalıdır ki, gökyüzündeki her başarılı uçuşun ardında, ekipler arasında kurulan bu sağlam güven köprüleri yatmaktadır.











Yorumlar